Kamu Faaliyetleri Nelerdir? Konfor Alanını Dağıtan Bir Eleştiri
Cesur olalım: “Kamu faaliyetleri” çoğu zaman hayatımızı kolaylaştırması gerekirken, yer yer alışkanlıklar, hantallık ve siyasetle kirlenmiş öncelikler arasında nefes alamıyor. Evet, yollar yapılıyor, hastaneler açılıyor, okullar var… Ama sorum şu: Kamu gerçekten kamu için mi çalışıyor, yoksa kamu adına konuşan azınlığın çıkarlarını mı kolluyor? Bu yazı, tartışmayı harlamak için yazıldı. Sevgiyle değil; adaletle, şeffaflıkla ve sonuç odaklı bir öfkeyle.
Kamu Faaliyetleri Nelerdir? Çekirdek Alanların Kısa Anatomisi
Temel hizmetler: Eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet kamu faaliyetlerinin omurgasıdır. Okul kapısındaki güvenlikten aile hekiminin randevusuna, mahkeme kararının uygulanmasından kadın-erkek eşitliği politikalarına kadar her temas noktası kamunun doğrudan yüzüdür.
Altyapı ve şehircilik: Ulaşım ağları, su ve enerji, atık yönetimi, afet hazırlığı… Kâğıt üzerinde planlama, sahada ise zekâ, iş birliği ve dürüstlük ister. Metro çizgisinin yönü bile bir şehrin sosyoekonomik haritasını yeniden yazar.
Düzenleme ve denetim: Piyasa gözetimi, tüketici ve çevre koruma, rekabet hukuku. Kamu burada hakemdir; ama hakem oyunu “akıcı” kılacaksa düdüğü adil, zamanında ve herkese eşit çalmak zorundadır.
Yeniden dağıtım ve sosyal politikalar: Bütçe, vergiler, sosyal yardımlar, istihdam programları. Kamu, kaynakları kime, neye göre ve hangi etki hedefiyle aktardığını açıkça anlatmadıkça, yoksullukla mücadele kolayca siyasal sadakat programına dönüşebilir.
Kültür, bilim ve çevre: Müzeler, kütüphaneler, AR-GE fonları, iklim ve biyoçeşitlilik politikaları. Burada kamu, bugünü değil yarını finanse eder; ama kısa vadeli popülizm geleceğin hakkını hoyratça harcayabilir.
Dijital devlet ve veri yönetişimi: E-devlet kapıları, açık veri, siber güvenlik. Dijitalleşme hızlandırır; fakat şeffaflıkla beslenmezse gözetim ve tekelleşme risklerini büyütür.
Güçlü Görünen Zayıflıklar: Neden Eleştiri Şart?
1. “Proje fetişizmi” ve gösteri ekonomisi: Büyük açılışlar, parlak render görselleri ve bant kesme törenleri… Ama etki nerede? Yol yaptıysan trafik azaldı mı, okul açtıysan öğrenme farkı kapandı mı, hastane kurduysan önleme politikaların güçlendi mi? Kamu faaliyeti, fotoğraf karesi değil, ölçülebilir sonuçtur.
2. Ölçüsüz merkezileşme: Tüm kararların tek merkezde birikmesi yerelin nabzını körleştirir. Mahalledeki tek bir kavşak için bile merkezden onay beklenen düzen, esneklik ve yaratıcılığı öldürür. Kamu, yerelle güçlendirilmedikçe gecikir, pahalılaşır, yabancılaşır.
3. Kapalı ihale kültürü ve rant körlüğü: Kamu alımlarında şeffaflık yoksa, vergi mükellefinin cebi delinir. İstisna maddeleri “olağan”a, acil alımlar “kalıcı”ya dönüştüğünde, etkinlik ile etik aynı anda kaybolur.
4. Katılımın vitrinde bırakılması: Sözde “istişare toplantıları”nda konuşulanlar rapora girmiyor, girse de karara dönüşmüyorsa, bu tiyatrodur. Kamu faaliyeti, yurttaşın deneyimini veri kabul eden, geri bildirimle yönünü güncelleyen yaşayan bir mekanizma olmalı.
5. Verinin gücü, hesabın zayıflığı: Veri toplamak marifet değil; marifet, veriyi anonimleştirip paylaşmak, bağımsız denetime açmak, sonuçları politika döngüsüne geri beslemektir. Açık veri yoksa, hesap verebilirlik de yoktur.
Tartışmalı Noktalar: “Kamu Kimin İçin?”
Sınır çizgisi: Kamu ne yapmalı, neyi özel sektöre bırakmalı? Su, enerji, sağlık gibi doğal tekel ve temel hak alanlarında kamunun rolü güçlü olmalı; ama bu, verimsizliğe açık çek değildir. Kamu-özel iş birlikleri, riskin kamuya, kârın özele aktığı sözleşmelere dönüşüyorsa, adını doğru koyalım: Bu, iş birliği değil, kamu zararıdır.
Güvenlik–özgürlük dengesi: Kamu güvenliği gerekçesi, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü boğuyorsa, güvenlik değil “suskunluk” üretir. Düzen, hakların zemini olmalı; bahanesi değil.
Dijital vatandaşlık: E-devlet kolaylığı, e-gözetim tuzağına dönüşebilir. Yüz tanıma, büyük veri, yapay zekâ… Kimin yararına, kimin denetiminde, hangi etik ilkelerle? Cevap yoksa fren vardır.
İyi Kamu Faaliyeti Nasıl Tanınır? (Kısa, Keskin, Kaçışsız)
Etki odaklılık: Her politika için baştan “başarı ölçütü” belirlenir. Girdi değil sonuç konuşulur: Öğrenme kazanımı, sağlıkta önlenebilir ölüm oranı, karbon azaltımı, yoksullukta kalıcı çıkış oranı…
Şeffaf bütçe ve açık sözleşme: Tüm ihaleler, sözleşmeler, maliyetler, teslim takvimleri ve revizyonlar, makinece okunabilir formatta yayımlanır. Yurttaş, kendi vergisinin izini sürebilir.
Gerçek katılım: Karar öncesi ortak tasarım (co-design), karar sırasında delil temelli müzakere, karar sonrası bağımsız etki değerlendirmesi. Her adımda geri bildirim kapısı açık kalır.
Yerel yetki, ortak standart: Hizmet yerelde tasarlanır ama kalite çıtası ulusal/uluslararası standartlara bağlanır. Böylece hem esneklik hem eşitlik korunur.
Harekete Geçiren Sorular: Tartışmayı Büyütelim
— Kamu faaliyetleri nelerdir sorusuna sizin şehrinizde verilen pratik cevap ne? Listeleyin: Hangisi gerçekten hayatınızı iyileştiriyor, hangisi sadece bütçeyi şişiriyor?
— Son bir yılda gördüğünüz en “etkili” kamu müdahalesi neydi ve neden? Ölçülebilir hangi farkı yarattı?
— Bir ihalenin tam metnini, eklerini ve revizyonlarını son kez ne zaman açıkça görebildiniz? Göremediyseniz, neden?
— Dijital kamu hizmetlerinde kolaylık–mahremiyet dengesini kim, hangi kuralla, nasıl kuruyor? Sizin rızanız nereye yazılıyor?
Son Söz: Kamu, Hepimizin Aynası
Kamu faaliyetleri, yalnızca devletin yaptığı işler değildir; hangi değerleri birlikte yaşatacağımıza dair ortak kararlarımızdır. İyi tasarlanırsa özgürlüğe alan açar, kötü tasarlanırsa güvensizliği büyütür. Bu yüzden konfor alanını bozmak şart: Etki sormayan, veriyi açmayan, ihaleyi gizleyen, katılımı vitrine hapseden hiçbir faaliyete “kamu işi” demeyelim. Kamu, adını hakkıyla taşısın istiyorsak, işlerimizi değil, sonuçlarımızı anlatmakla başlayalım. Çünkü şeffaf olmayan kamu, aslında “kamu” değildir.