İçeriğe geç

Gözünmek ne demek ?

Gözünmek Ne Demek? Öğrenmenin Dönüştürücü Gücüyle Bakmak

Öğrenmek, insanın kendini sürekli yeniden inşa ettiği bir yolculuktur. Eğitimci olarak sınıfa her adım attığımda bunu hissederim: her bakış, her sessizlik, her soru aslında bir dönüşümün başlangıcıdır. Öğrencinin gözünde beliren o merak kıvılcımı, “öğrenmenin mucizesi”nin en saf hâlidir. Peki ya “gözünmek” kelimesi? Belki de bu kıvılcımın dilimizdeki en eski izlerinden biridir. “Gözünmek”, yalnızca bir kelime değildir; bakmanın, anlamanın ve fark etmenin derin bir ifadesidir.

Gözünmek: Dilin ve Anlamın Katmanlarında Bir Yolculuk

Türkçede “gözünmek” kelimesi, genellikle “bir şeyi kıskanmak, imrenmek, başkasında olanı istemek” anlamında kullanılır. Ancak bu kelimenin pedagojik açıdan çok daha derin bir anlam katmanı vardır. Gözünmek, aslında “gözle görüp gönülle istemek”tir. Yani, öğrenmenin ilk adımı olan farkındalığın sembolüdür. Bir çocuk, sınıfta arkadaşının yaptığı bir deneyin sonucuna “gözünüyorsa”, aslında öğrenmeye dair içsel bir kıvılcım yanıyordur.

Bu açıdan bakıldığında, gözünmek olumsuz bir duygu değil; öğrenme isteğinin, gelişme arzusunun dışavurumudur. Eğitim ortamlarında bu duyguyu bastırmak yerine anlamlandırmak gerekir. Çünkü her “gözünme”, bireyin kendi eksiklerini fark etmesi ve onları gidermeye yönelik bir adım atma potansiyeli taşır.

Öğrenme Teorileri Işığında Gözünmek

Davranışçı öğrenme kuramlarına göre, birey dışsal uyarıcılara tepki vererek öğrenir. Bu açıdan gözünmek, gözlemlenen bir davranışın ardından ortaya çıkan içsel bir motivasyondur. Sosyal öğrenme teorisi (Albert Bandura) ise bu durumu daha da derinleştirir: insan, başkalarını gözlemleyerek öğrenir. Yani, gözünmek öğrenmenin doğasında vardır.

Bir öğrencinin arkadaşına “sen nasıl bu kadar güzel yazıyorsun?” demesi, aslında taklit etme ve öğrenme niyetidir. Bu noktada öğretmen, gözünmeyi bastırmamalı, yönlendirmelidir. “Sen de kendi tarzını bulabilirsin, istersen birlikte deneyelim” demek, bu duyguyu pozitif bir öğrenme enerjisine dönüştürür.

Pedagojik Yaklaşım Olarak Gözünmek

Pedagojik açıdan gözünmek, “karşılaştırmalı öğrenme”nin doğal bir parçasıdır. İnsan, kendini ancak başkasıyla karşılaştırarak anlamlandırır. Bu süreçte, öğrenme bir rekabet değil; bir öz-farkındalık pratiği hâline gelir. Eğitimci, bu farkındalığı destekleyen bir atmosfer yarattığında, öğrenciler arasında kıyas değil, ilham doğar.

Örneğin, sınıfta bir öğrenci diğerinin resmine gözünü dikmişse, bu sadece kıskanma değildir. Bu, “ben de böyle yapabilirim mi acaba?” sorusunun filizlendiği andır. Eğitimci bu anı fark edip, yönlendirici bir geri bildirimle desteklediğinde gözünmek öğrenmeye dönüşür.

Gözünmenin Bireysel ve Toplumsal Etkileri

Bireysel düzeyde gözünmek, kişinin öğrenme yolculuğunda kendini geliştirme dürtüsünü besler. Ancak toplumsal düzeyde doğru yönlendirilmezse, kıskançlık veya tatminsizlik duygusuna dönüşebilir. Bu nedenle pedagojik ortamda gözünmenin bilinçli bir şekilde dönüştürülmesi önemlidir.

Toplum olarak da birbirimize “gözünmekten” korkmamalıyız. Başkasının başarısını görünce “ben neden yapamıyorum?” yerine “ben nasıl yapabilirim?” sorusunu sormayı öğrenmeliyiz. Bu, bireysel gelişimi toplumsal ilerlemeye dönüştüren zihinsel bir dönüşümdür.

Gözünmekten Öğrenmeye: Dönüştürücü Bir Eğitim Felsefesi

Eğitimde asıl amaç, öğrenciyi başkasına baktırmak değil, kendi iç dünyasına ayna tutmasını sağlamaktır. Gözünmek, bu aynanın ilk yansımasıdır. Eğer bu duyguyu yargılamadan, anlayışla ele alabilirsek; öğrenme süreci kıyas değil, keşif hâline gelir.

Bu bağlamda öğretmen, öğrencinin gözündeki o kıvılcımı fark eden rehberdir. Gözünmek, rehberlikle birleştiğinde kıskançlıktan meraka, meraktan öğrenmeye, öğrenmeden dönüşüme evrilir.

Sonuç: Sen Kime Gözünüyorsun?

Belki de bu yazıyı okurken sen de bir şeye “gözünüyorsun”: bir bilginin açıklığına, bir düşüncenin derinliğine, bir başkasının farkındalığına… Ama asıl soru şu:

👉 Sen kendi öğrenme yolculuğunda kime gözünüyorsun ve bu duyguyu nasıl dönüştürüyorsun?

👉 Gözünmek senin için bir kıyas mı, yoksa yeni bir öğrenme kapısı mı?

Öğrenme, gözünmenin farkında olmaktır. Çünkü her bakış, içimizdeki öğrenen çocuğun yeniden uyanışıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://piabellaguncel.com/